Diyabet (şeker hastalığı) sadece erişkinlerde görülen bir hastalık değildir, bebeklik dönemi de dahil olmak üzere çocuklarda da diyabet görülebilir. Çocuklarda en çok görülen şekli tip 1 diyabetes mellitustur. .
Çocukluk çağı diyabeti (Tip 1 diyabet) nadir bir durum değildir ve hangi çocukta ne zaman gelişeceği tahmin edilemediği için diyabetin bulguları açısından toplumun her kesiminin bilinçli olması gerekir. Tip 1 diyabet engellenebilecek bir hastalık da değildir. Yalnızca erken tanı koymak ve tedaviye başlamak çok önemlidir
Tip 1 diyabetin erken bulguları:
- Çok su içme ve çok idrara çıkma,
- Yeni başlayan gece idrara kalkma veya daha önce idrar kaçırmayan bir çocuğun gece idrar kaçırması
- Bebeklerde sık bez değiştirecek kadar fazla idrar yapması
- İştahın normal veya artmış olmasına rağmen kilo kaybı
Bu bulgular varlığında çocuğunuzun yaşı ne olursa olsun en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı ve kan şekeri ölçülmelidir. Bu dönemde tanı almayan çocuklarda hastalık ilerler ve hayatı tehdit eden şeker komasına yol açar. Erken teşhis çocuğu hayati tehlike yaratabilecek ağır komadan (ketoasidoz) korur. Bu nedenle yukarıdaki şikayetlerin varlığını saptamak, farkında olmak hayati önem arz eder. Özellikle küçük çocuklarda bu bulgular gözden kaçabileceği için daha dikkatli olunmalıdır.
En yakın sağlık kuruluşunda basit bir kan şekeri ölçümü ile diyabet hızlıca tanınabilir.
ÇOCUĞUNUZ AŞIRI SU İÇİYOR, SIK TUVALETE Mİ GİDİYOR? ÇOK YİYOR AMA GİDEREK ZAYIFLIYOR MU? DİKKAT ! BUNLAR DİYABETİN İLK BULGULARI OLABİLİR !
Bazen bir türlü düzelmeyen genital bölge mantar enfeksiyonları da diyabetin ilk bulgusu olabilir. Ayrıca halsizlik, çabuk yorulma ve okul performansında azalma gibi şikayetler de erken dönemde görülebilir.
Küçük çocuklarda bu bulgular gözden kaçabileceği için daha dikkatli olunmalıdır. Bebeklerde artmış idrar miktarı nedeniyle sık bez değiştirme ve inatçı pişikler görülebilir.
Bu bulgular varlığında en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Bakılacak basit bir kan şekeri ölçümü ile diyabet hızlıca tanınabilir. Yukarıdaki bulgularla doktora götürülmeyen çocuklarda bir süre sonra insülin eksikliğinin şiddetlenmesine bağlı olarak bulantı, kusma, karın ağrısı, gözlerde çöküklük, derin ve hızlı nefes alma (solunum sıkıntısı), ağızda aseton kokusu gibi diyabet komasına doğru gidişin belirtileri başlar.
Bu nedenle diyabeti erken tanımak, farkında olmak bir çocuğun hayatında önemli bir fark yaratabilir.
TİP 1 DİYABETİN TEDAVİSİNDE İNSÜLİN ZORUNLUDUR!! İNSÜLİN TEDAVİSİNİN ALTERNATİFİ YOKTUR !
Çocukluk çağında sıklıkla Tip 1 diyabet görülmektedir ve erişkinlerde görülen Tip 2 diyabetten farklıdır. Çocuklarda görülen Tip1 diyabet, pankreasın insülin yapamaması sonucu gelişir, bu nedenle tanı anından itibaren insülin kullanılması ZORUNLUDUR. Erişkinlerde görülen Tip 2 diyabette ise başlarda insülin yapımı normaldir, asıl sorun mevcut insüline vücutta direnç gelişmesi ve insülinin etki edememesidir. Bu nedenle erişkinler insülin dışında ağızdan alınan haplarla da tedavi edilebilirler. Ancak bu haplar Tip1 diyabetli çocuklarda işe yaramaz.
Tip1 diyabette insülin yapımı olmadığı ve insülin eksikliği geliştiği için günümüz koşullarında tek tedavi yöntemi insülin tedavisidir. Tip 2 diyabet tedavisinde kullanılabilen şeker düzenleyici haplar, bitkisel ilaçlar veya bazı ameliyatların Tip 1 diyabette KESİNLİKLE YERİ YOKTUR.
Tip 1 diyabette insülin tedavisine ilaveten, beslenme ve egzersiz düzenlemesi gerekmektedir. Tip 1 diyabetli çocuklar ve aileleri ; diyabet ekipleri (hekim, diyabet eğitim hemşiresi ve diyetisyen) tarafından öğretildiği şekilde insülinlerini kullanmalı ve egzersizlerini yapmalıdırlar. Böylece diğer insanlar kadar hatta onlardan daha sağlıklı bir ömür sürebilirler.
Diyabetli çocuklar ve aileleri kendilerine öğretilen tedavileri günlük yaşamlarında uygulamalı ve diyabetlerini yönetme becerisi kazanmış olmalıdırlar
DİYABETLİ ÇOCUKLAR YAŞITLARI GİBİ SAĞLIKLI BİR YAŞAM SÜREBİLİR, HER TÜR SPOR FAALİYETİNE KATILABİLİR.
Diyabetli çocuk ve aileler öğrendiklerini günlük yaşamlarına adapte edebilirlerse iyi metabolik kontrolde olurlar ve şeker yüksekliği ve düşüklüğü yaşamazlar. Böylece normal insanlardan farksız bir ömür sürebilirler.
Diyabetli çocuklar önerilen tedavileri (insülin, sağlıklı beslenme ve egzersiz) uyguladıklarında normal büyürler, evlenirler ve çocuk sahibi olurlar. İstedikleri her mesleği yapabilirler. Çocukken diyabet olup doktor, öğretmen, avukat, iş adamı, sporcu, sanatçı olan pek çok başarılı insan vardır.
Gerekli önlemler alındığında, beden eğitimi derslerine, spor müsabakalarına ve okul gezilerine katılmak her diyabetli çocuğun en doğal hakkıdır. Spor yapmaları tıbbi açıdan sakıncalı olmayıp aksine spor ve egzersiz yapmaları bilhassa önerilmektedir. Spor ve egzersiz kan şekerlerinin daha düzenli seyretmesini sağladığı gibi kişinin genel fiziksel sağlığına da katkı sağlar. Aynı zamanda sporla uğraşan çocuk ve ergen kendisini psikolojik olarak da daha iyi hisseder.
Diyabetli çocukların da diyabeti olmayan diğer akranları gibi ulusal aşı takvimine uygun şekilde aşılarını yaptırmaları gerekmektedi.
Son yıllarda karbonhidrat sayımı yöntemi ve insülin infüzyon pompaları ve teknolojinin hızla gelişmesi ile diyabetli çocukların hayat konforları artmakta ve yaşam koşulları kolaylaşmaktadır. Düzenli takibe gelen ve eğitimleri iyi olan her diyabetli çocuğa insülin pompası takılabilmektedir. Bizim Adnan Menderes Üniversitesi Çocuk Endokrinoloji ünitemizde de ekibimizle birlikte bir çok diyabetli hastamıza insülin pompası taktık ve takmaya devam ediyoruz.